Yazı İçeriği

Kolajen Nedir?

Kolajen Çeşitleri

Kolajen Ne İşe Yarar?

Kolajen Faydaları Nelerdir?

Yaşa Göre Kolajen Kullanımı

40 Yaş Kolajen Kullanımı

Evde Kolajen Yapımı

Toz Kolajen Nedir?

Kolajen Sentezi Nedir?

Kolajen Eksikliği

Kolajen Nelerde Bulunur?

Kolajen Takviyeleri

Kolajen Neye Yarar?

Kolajenin Kullanım Alanları Nelerdir? 

Kolajen Kaybı Nasıl Önlenir?

Kolajen ve Yaşlanma

Kolajen Hakkında Sık Sorulan Sorular

Kolajen Nedir?

Kolajen; eklem sağlığından ve cilt esnekliğinden sorumlu olan, kemiklerde, kaslarda ve kanda bulunan, cilt dokusunun yüzde 75’ini ve vücuttaki proteinin üçte birini oluşturan bir proteindir.

Kolajen, gıdalarda bulunan proteinlerin yapı taşları olan amino asitlerin birleştirilmesi vasıtasıyla,  vücut tarafından doğal şekilde üretilir. 

Kolajen İçeren Besinler

Kolajen üretebilmek için insan vücudunun prolin, glisin, C vitamini, çinko ve bakıra ihtiyacı vardır. Prolin; yumurta akı, süt ürünleri, lahana, mantar ve kuşkonmazda bulunur. Glisin; tavuk derisinde, jelatinde ve diğer protein oranı yüksek besinlerden temin edilir. C Vitamini; Narenciye ve farklı türlerdeki biberlerde yer alır. Çinko kaynakları ise sığır eti, kuzu eti, kabuklu deniz ürünleri, nohut, mercimek, fasulye, süt, peynir ve çeşitli fındık ve tohumlarda bulunur. Vücudun kalojen üretmek için ihtiyaç duyduğu bakır ise sakatat, kakao tozu, kaju fıstığı, susam ve mercimekte vardır.


Kolajen Çeşitleri

Bilim insanları yaptıkları çalışmalarla toplam 29 çeşit kolajen tespit etti. Öte yandan vücut içinde doğal olarak sentezlenen kolajen dört ana grupta sınıflandırılabilir. Bu kolajen tiplerinin asli görevi bağ dokusunu desteklemektir, ancak bulundukları yere göre özelleşmiş görevlere sahiptirler. 

Kolajen Tipleri Nelerdir?

Kolajen tipleri şunlardır:

  • Tip 1 Kolajen: Vücutta bulunan kolajenin büyük bir çoğunluğu birbiri ile sıkı bir şekilde demetler oluşturan iplikçik yapısındaki Tip 1 kolajenden meydana gelir. Deride, diş yapısında, fibröz kıkırdaklarda, kemiklerde ve tendonlarda bulunur. 
  • Tip 2 Kolajen: Daha gevşek bir şekilde demetler oluşturan iplikçik yapısındadır ve eklemlerde yer alan daha elastiki kıkırdak yapılarında bulunur.
  • Tip 3 Kolajen: Damarlarda ve boşluklu organ yapılarında iskele oluşturma görevini üstlenir.
  • Tip 4 kolajen: Epitel hücrelerinin üzerinde oturduğu bazal laminada bulunur, diğer kolajen tipleri gibi destekleyici yapılar olarak görev yapar. 
  • Tip 5 Kolajen: Kornealarınızda ve bazı cilt ve saç katmanlarında bulunan bir kolajen türüdür.

Tip 1 Kolajen Ne İşe Yarar?

Tip 1 kolajen, insan bedeninde en fazla bulunan kolajendir. Tip 1 kalojen ağırlıklı olarak derimizde, tendonlarımızda ve kemiklerimizde bulunur. Tip 1 kolajen cilde esneklik sağlar, cilt yapısını güçlendirir, kesik ve yaraların iyileşmesine katkıda bulunur. Kemikleri güçlendirerek sağlıklı kalmalarını destekler.

Kolajen Ne İşe Yarar?

Kolajen, vücudunuzu güçlendirir, yapılandır, destekler, kanınızın pıhtılaşmasına yardımcı olur, ölü cilt hücrelerinin değiştirilmesine yardımcı olur, organlarınız için koruyucu bir örtü oluşturur, yeni cilt hücrelerinin büyümesini sağlar.

Yaşlandıkça insan vücudundaki kolajen oranı düşer. Kolajen oranı kadınlarda özellikle menopoza girdikten sonra azalır. Bunun nedeni ise yaş aldıkça zamanla vücudunuzun kolajen yapmak için ihtiyaç duyduğu besin maddelerini yeterince absorbe etmekte zorlanmasıdır.

Öte yandan kolajen açısından zengin gıdalar tüketmek vücudunuzun bu emilim sorununun bir kısmının üstesinden gelmesine yardımcı olabilir. Böylece yaşlandıkça vücudunuz daha güçlü ve sağlıklı kalır.

Kolajen Faydaları Nelerdir?

Cildi güçlendirmesi, cilt görünümünü sağlıklı bir hale getirmesi, kemik yoğunluğunu artırması ve kemikleri güçlendirmesi, sağ ve tırnak sağlığına iyi gelmesi, kas erimesine iyi gelmesi kolajenin faydalarıdır.

  • Kolajen, cildi güçlendirir. Araştırmalara göre kolajen takviyeleri almak cilt sağlığına katkıda bulunur ve cilt görünümünü daha sağlıklı bir hale getirir.
  • Yine araştırmalara göre hidrolize kolajen almak cildin nem oranını artırır, elastikiyeti yükseltir ve kırışıklıkların giderilmesine katkıda bulunur.
    Yapılan bir diğer araştırmada menopozun ardından kemik mineral yoğunluğu azalmış kadınlara kolajen takviyeleri verildi. Bu kadınların omurga ve femur kemik mineral yoğunluğunda artışlar yaşandı.
  • Oral kolajen takviyeleri, osteoartritle ilgili olumsuz etkileri azaltabilir.
  • Saç ve tırnak sağlığına olan etkileri nedeniyle tırnak kırılmasında azalma, uzamada artma; saç uzamasında ve kalınlığında artış sağlar. 
  • İleri yaş kas erimesi olan erkeklerde yapılan başka bir çalışmada ise direnç egzersizi ile birlikte kolajen takviyesi verilen kişilerde, kullanmayanlara göre kas gücü ve yağdan fakir kas oluşumu artışı anlamlı olarak daha fazla bulunmuştur. 

Yaşa Göre Kolajen Kullanımı

Yaşa göre kolajen kullanımı kişiden kişiye değişebilir. Yaşa göre kolajen kullanımı nasıl olmalı sorusuna genel anlamda şu yanıt verilebilir:

20’li Yaşlar: 20’li yaşlarda vücut yüksek oranda kolajen üretebilmektedir ve bu nedenle kolajen takviyesi almaya gerek yoktur. Öte yandan cilt sağlığına katkıda bulunmak amacıyla çok düşük miktarda kolajen alınabilir.

30’lu Yaşlar: 30’lu yaşlarda vücudun kolajen üretimi azalır. Bu nedenle cilt sağlığına katkıda bulunmak ve cilt esnekliğini artırmak için günde 2.5-5 gram arası kolajen alınabilir.

40’lı ve 50’li Yaşlar: 40’lı ve 50’li yaşlarda cildin esnekliği azalır, nem kaybı yaşanır, kırışıklıklar ve eklem sorunları baş gösterir. Bu sorunlara karşı günde 5-10 gram kolajen alınabilir.

60 Yaş Üzeri: Kemik yoğunluğunun korunması, eklem sağlığı ile ilgili sorunların azaltılması ve ciltteki yaşlanma etkilerinin bir miktar giderilmesi için günde 10-15 gram arası kolajen alınabilir.

40 Yaş Kolajen Kullanımı

40 yaş civarına gelindiğinde cildin elastikiyeti düşer ve cilt nem tutmada daha zayıf hale gelir. Yine 40’lı yaşlarda kırışıklıklar ve eklem sorunları gelişebilir. 40 yaş civarında yaşanan bu sorunların etkisini azaltmak için günde 5-10 gram kolajen kullanılabilir.

Evde Kolajen Yapımı

Evde kolajen yapmanın en pratik yolu kemik suyu yapmaktır. Evde kolajen yapmak için şu yöntemleri kullanabilirsiniz:  kemik suyu, tavuk, balık, yumurta, sığır eti ve çeşitli meyve ve sebzeler kullanarak kolajen miktarınızı artırabilirsiniz. Kemik suyunu evde yapmak için, kemikleri uzun süreler boyunca kaynatın. Bu süreç, kemiklerdeki kolajenin suya geçmesini sağlar.

Toz Kolajen Nedir?

Toz kolajen, kolajenin hidrolize edilmiş halidir. Toz kolajen vücudun kolayca emebileceği küçük peptitlere ayrılmıştır. Toz kolajen suya, sıcak içeceklere, smoothielere veya yiyeceklere karıştırılarak tüketilir. Toz kolajen eklem sağlığına, cilt esnekliğinin artmasına katkıda bulunur ve menopozun olumsuz etkilerinin azaltılmasını destekler.  

Kolajen Sentezi Nedir?

Diyetle alınan proteinler bağırsaklarda aminoasitlere yıkılarak emilimi sağlanır. Bu aminoasitler içinde kolajen sentezinde en çok glisin, prolin ve hidroksiprolin aminoasitleri kullanılır ve kolajenin öncüsü olan prokolajen sentezlenir. Daha sonra C vitamini, çinko-magnezyum gibi elementlerin kofaktör olduğu bir işlemle prokolajen kolajen formuna dönüştürülür. Bağ doku fibroblastları tarafından sentezlenir. Kolajen fibrilleri üçlü spiral yapı şeklindedir ve  diğer kolajen fibrilleri ile birlikte dokuda ağ yapısı oluşturarak bir tutkal görevi görür. Böylece dokuları bir arada tutma işlevi görür. Vücuttaki tüm dokular için yaşamsal öneme sahiptir.

Kolajen Eksikliği

Vücudun doğal kolajen üretimi 20‘li yaşlardan sonra her yıl yüzde 1-1.5 oranında azalır. Vücutta oluşan serbest radikaller ise kolajenin daha hızlı yıkılmasına neden olur. Güneşe yoğun maruziyet ve hava kirliliği, çevresel faktörler, stres, sigara içme gibi kötü yaşam tarzı faktörleri, şeker içeriği yüksek beslenme vücutta serbest radikal oluşumunu artırarak kolajen düzeyinin azalmasında etkili olur. Kolajen üretimi azaldıkça cildin esnekliği azalır, daha gevşek ve kırışık bir görünüm oluşur. Ayrıca eklemlerde ağrı kısıtlılık, kaslarda gevşeme gibi bulgular ortaya çıkar.

Kolajen Nelerde Bulunur?

  • Kolajen sentezinin iyi olması için proteinden ve taze meyve sebzeden zengin dengeli bir diyet önemlidir. Protein kaynağı olarak; kırmızı et, tavuk, yumurta, süt ürünleri ve kuru yemişler sayılabilir.
  • Taze sebze ve meyveden zengin beslenme antioksidan alımını artırarak kolajen yıkımını azalttığı için de kolajen düzeylerine pozitif etki sağlar.
  • Vitamin C kolajen üretimini artırmada etkilidir. Vitamin C turunçgillerde, domates, biber, çilek  ve yeşil yapraklı sebzelerde bolca bulunur.
  • Çinko ve bakır da kolajen üretiminde etkilidir. Bakır ve çinko için kabuklu yemişler, tam tahıllı yiyecekler ve fasulye tüketilmelidir.
  • Son zamanlarda kolajen üretimini artırmak için kemik iliği suyu sıkça önerilir. Ancak vücut buradaki kolajeni doğruca cilt veya kemikler için ememez. Bu proteinler de yine aminoasitlere parçalanarak vücutta ihtiyaca göre kullanılabilir.

Kolajen Takviyeleri

Kolajen takviyeleri; tablet, kapsül, toz, sıvı ve çiğneme tablet olarak bulunabilir. Bunun dışında kemik iliğinde ve tavuk derisinde de bolca kolajen bulunduğundan yiyeceklerle de alınabilir. Vücuda alındıktan sonra aminoasitlere parçalanır ve bu şekilde emilir. Emilimi artırmak için hidrolize veya dipeptit formların tercih edilmesi önerilir. Araştırmalar kolajenin hidrolize formunun yaklaşık yüzde 85 oranında emildiğini göstermiştir. Kullanılan kolajen miktarı ve kolajen molekülünün molekül ağırlığı da sonucu etkiler. Tercihen 2 bin 500-10 bin mg dozunda ve 3 bin dalton altında molekül ağırlığına sahip bir preparat seçilmesi tavsiye edilir.

Kolajen Neye Yarar?

Kolajen, sadece ciltte değil, tüm vücutta bağ dokuyu güçlendirme görevi görür. Oral olarak alınan kolajen takviyesinin vücutta nerede kullanılacağı belirlenemez; yani kas ve kemiklerin kolajane daha çok ihtiyacı varsa, alınan takviyenin faydası ciltte pek görülmez. Kolajen vücut bütünlüğünü korumak için yapısal bir proteindir. Kolajen desteği kullanılan 11 çalışmayı inceleyen bir derlemede, tip 2 kolajen kullanmanın osteoartrite bağlı eklem kısıtlılığını ve eklem ağrısı şikayetlerini azaltabildiği; tip 1-3 kolajeni içeren takviyelerin yara iyileşmesini hızlandırabildiği, 8 hafta düzenli kullanımı sonrasında cildin nemini, elastikiyetini ve dermisteki kolajen yoğunluğunu belirgin şekilde artırdığı, kolajen parçalanmasını da azalttığı gösterilmiştir.

Kolajenin Kullanım Alanları Nelerdir? 

Kolajen emilebilir bir proteindir. Bu, doğal olarak parçalanabileceği, dönüştürülebileceği ve vücut tarafından geri emilebileceği anlamına gelir. Kolajen aynı zamanda sentetik bir şekilde sıkıştırılmış katılar veya jeller halinde de oluşturulabilir. Çok çeşitli işlevleri ve doğal olarak meydana gelmesi, kolajeni hem klinik olarak çok yönlü bir protein yapar hem de çeşitli tıbbi amaçlar için uygun hale getirir. 

Kolajenler cilt dolgu maddeleri olarak kullanıldığında enjeksiyonlar ile ciltte görülen çöküntüleri doldurabilir. İnsanların yüzlerindeki çizgileri ve kırışıklıkları gidermek için kolajen içeren dolgu maddeleri kozmetik olarak kullanılabilir. Kolajen nispeten yüzeysel hacimleri doldurabilir. Daha geniş boşluklar ise genellikle yağ, silikon veya implant gibi maddelerle doldurulur.

Bazı vakalarda kolajenin yara bölgesine yeni cilt hücrelerini çekerek yaraların iyileşmesine yardımcı olabildiği gözlemlenmiştir. Kolajen iyileşmeyi destekler ve yeni doku büyümesi için bir platform sağlar. Doktor gözetimi ve tavsiyesi ile kullanılan kolajen pansumanlar diğer tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen kronik yaralarda, ikinci derece yanıklarda ve cilt nakli vakalarında iyileşmeye yardımcı olabilir.

Kolajen bazlı membranlar, belirli hücre türlerinin büyümesini desteklemek için kullanılabilir. Kolajenin osteoartritte ağrılı semptomları azaltmaya ve eklem fonksiyonunu iyileştirmeye yardımcı olduğuna dair çeşitli çalışmalar da bulunmakla beraber, bu kullanımı için kanıt düzeyi henüz yeterli değildir. Herhangi bir amaçla kolajen içeren ürünleri kullanmadan önce uzman bir doktora başvurmak tavsiye edilir.

Kolajen Kaybı Nasıl Önlenir?

Sağlıklı bir diyet vücudun kolajen üretmesine yardımcı olabilir. Kolajen oluşumunu destekleyebilecek maddeler arasında antosiyaninler, A vitamini, C vitamini, bakır ve prolin bulunur. 

Antosiyaninler ahududu, böğürtlen, kiraz ve yaban mersini gibi bitkilerde yoğun olarak bulunur. A Vitamini hayvansal kaynaklı gıdalarda ve beta-karoten olarak bitkisel gıdalarda bulunur. C Vitamini biber, brokoli, çilek ile  limon ve portakal gibi turunçgillerde bulunur. Bakır ise kabuklu deniz ürünlerinde, kabuklu yemişlerde, kırmızı ette ve normalde eser miktarda içme suyunda bulunur. Prolin et, lahana, peynir, soya ve yumurta akında yoğun olarak bulunur. Bazı vakalarda lazer tedavisi, kolajen, elastin ve melanin büyümesini uyarabildiğinden çatlakların tedavisine yardımcı olabilir. 
Vücuttaki kolajen miktarını tüketen bazı faktörlerden kaçınmak cildi daha uzun süre sağlıklı tutabilir. Bunun için öncelikle yüksek şeker tüketiminden kaçınmak gereklidir. Yüksek şekerli bir diyet, kan şekerlerinin proteinlere bağlanarak gelişmiş glikasyon son ürünleri oluşturduğu süreci tetikler. Gelişmiş glikasyon son ürünleri ise yakındaki proteinlere zarar verir ve kolajeni kuru, kırılgan ve zayıf hale getirebilir.

Tütün dumanında bulunan birçok kimyasal ciltte hem kolajen hem de elastine zarar verir. Bu nedenle sigara tüketiminden ve tütün ürünlerinin kullanımından kaçınmak gereklidir. Nikotin ayrıca cildin dış katmanlarındaki kan damarlarını daraltır. Bu, cilde besin ve oksijen verilmesini azaltarak cilt sağlığını tehlikeye atar.

Güneş ışığında doğal olarak bulunan ultraviyole ışınları, kolajenin daha hızlı parçalanmasına, kolajen liflerinin zarar görmesine ve ciltte anormal seviyelerde elastin birikmesine neden olur. Güneş ışığındaki UV ışınları tarafından zarar gören derideki kolajen tekrar kendisini toparlamaya başladığında cilt yanlış şekilde yeniden yapılandırılabilir ve bu da kırışıklıkların oluşumuna neden olur. Bu nedenle güneş altına çıkıldığı zaman güneşe karşı koruyucu krem, şapka ve uzun kollu elbiseleri kullanmak kolajen kaybından kaynaklı kırışıklıklara karşı faydalı olabilir.

Bazı otoimmün bozukluklar, antikorların kolajeni hedeflemesine neden olabilir. Diğer genetik değişiklikler de hücre dışı matrisi etkileyebilir. Vücut tarafından doğal olarak üretilen kolajen oranı daha düşük olabilir veya işlevsiz, mutasyona uğramış kolajen olabilir. Düzenli egzersiz görünür yaşlanmayı azaltmaya ve kolajeni korumaya yardımcı olarak cildi, kemikleri, kasları ve eklemleri daha uzun süre sağlıklı tutabilir.

Kolajen ve Yaşlanma

İlerleyen yaşla birlikte insan vücudundaki kolajen üretimi hem doğal olarak azalır, hem de üretilen kolajen tiplerinin kalitesinde bir düşüş gözlemlenir. Bunu önlemenin henüz bilinen bir yolu yoktur. Bu durum cildin yapısal bütünlüğün bozulmasına, kırışıklıkların oluşmasına ve eklem kıkırdaklarının zayıflamasına yol açabilir.

Kadınlar özellikle menopoz döneminden sonra vücutlarındaki doğal kolajen sentezinde çarpıcı bir azalma yaşarlar. Buna ek olarak 60 yaşına gelindiğinde, kolajen üretiminde önemli bir düşüş yaşanması normaldir.

Kolajen Hakkında Sık Sorulan Sorular

Kolajen Fiyatları Neye Göre Değişir?

Kolajen fiyatları; kolajenin neyden üretildiğie (deniz ürünleri, sığır, tavuk), saflık derecesine, paket boyutuna, içerisine eklenen ekstra vitamin ve minerallere göre değişkenlik gösterir.

Kolajen Takviyesi nedir?

Kolajen takviyesi, vücuttaki doğal kolajen üretimini desteklemek, eklem ve cilt sağlığını iyileştirmek için kullanılan işlenmiş kolajen proteinlerini içeren diyet ürünüdür.

Kolajen Ne Demek?

Kolajen, vücutta en bol bulunan proteindir ve cilt, kemik, tendon ve bağ dokuların ana yapısal bileşenini oluşturur, elastikiyet ve sağlamlık sağlar.

Kolajen Nedir, Neye Yarar?

Kolajen vücutta doğal olarak üretilen bir protein çeşididir.  Kolajen, cilt, kemik, tendon ve bağ dokularına esneklik ve kuvvet katmaya yarar.

Kolajen Kilo Aldırır mı?

Kolajen kilo aldırmaz. Kolajen, düşük kalorili bir proteindir. Doygunluk hissini artırarak kilo vermeye katkıda bulunabilir.